18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 104. Yıldönümü Töreni Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın katılımıyla 18 Mart Stadyumunda gerçekleştirildi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Mustafa Şentop, Milli Savunma Bakanı Sayın Hulusi Akar, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Zehra Zümrüt Selçuk, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sayın Mehmet Cahit Turhan, Kosova Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Fatmir Limaj, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Bülent Turan, Adalet ve Kalkınma Partisi Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu, protokol üyeleri ve vatandaşların katıldığı tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Törende; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Levent Kerim Uça tarafından günün anlam ve önemine ilişkin birer konuşma yapıldı.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 18 Mart şehitlerini, Birinci Dünya Savaşı’nda pek çok cephede verilen yüz binlerce şehidi ve katledilen milyonlarca masumu, İstiklal Savaşı şehitlerini, terörle mücadele şehitlerini ve 15 Temmuz şehitlerini yad ederek Allah’tan rahmet diledi.
“Çanakkale’de Verilen Mücadeleyi Anlamayana, Bu Ülkenin Havası da Suyu da Helal Olmaz”
“Çanakkale’de bir asır önce neler yaşandığını bilmeyen, Çanakkale’de verilen mücadeleyi anlamayan, kavramayan hiç kimseye bu ülkenin havası da, suyu da, ekmeği de helal olmaz” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çanakkale Savaşı’nı, savaşlardan bir savaş sananın, bu topraklarla, bu milletle ve bu ülkeyle de ilgisinin olmayacağını söyledi.
Çanakkale’yi ruhunun derinliklerinde yaşatmayan hiç kimsenin, bu ülkeyle ve bu milletle ilgili tek bir cümle dahi kurmaya hakkının olmadığını belirten Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “Malazgirt’i bilmeyen Süleyman Şah’ın İznik’te kurduğu Selçuklu Devletinin anlamını da bilmez. Selçuklu’yu bilmeyen, Söğüt’te dikilen fidanın nasıl Dünyanın en büyük devleti haline dönüştüğünü de bilmez” diye konuştu.
Bursa ve Edirne’de verilen mücadelenin amacını bilmeyenlerin İstanbul’un fethini kavrayamayacağını; fetih heyecanını duymayanların da üç kıta yedi iklimde inşa edilen medeniyetin derinliğini göremeyeceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bunu göremeyen Çanakkale’de nasıl olup da yüz binlerce kahramanın gözleri kapalı şahadete yürüdüğünü anlayamaz. Çanakkale’yi hazmedemeyen İstiklal Harbimizin kodlarını da çözemez” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerinin devamında şöyle konuştu: “Bu toprakların önemi, ancak işte böyle derin tefekkürle kavranabilir. Ömrünün son döneminde, ‘İstiklal Marşı yeniden yazılsa daha iyi olmaz mı” diye soran bir dostuna Mehmet Akif, “Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın” diyerek cevap vermiştir. Biz de diyoruz ki, Allah bir daha bu milleti Çanakkale’deki gibi bir imtihana tabi tutmasın. Ancak böyle bir durum ortaya çıkarsa, emin olun ki, tıpkı 104 yıl önce olduğu gibi, Çanakkale’nin denizini de, topraklarını da o düşmanlara mezar etmekten asla çekinmeyiz.”
“Türkiye’nin Sabrını ve Kararlılığını Sınamaya Devam Ediyorlar”
Türkiye’nin sabrının ve kararlılığının, aradan geçen bir asrı aşkın zamana rağmen hala sınanmaya devam edildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye sınırında bir terör koridoru kurulmaya çalışılarak, Irak sınırında aynı yollara tevessül edilerek, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin haklarına tecavüz etmeye kalkılarak, Ege’de Türkiye’yi kendi karasına hapsedip denize ayak basamaz hale getirmeye çalışılarak sınandığını söyledi.
Avrupa’da, camilere, Türk derneklerine, Türk vatandaşlarına her yıl yüzlerce saldırıda bulunularak, Türkiye’de sokaklar karıştırılarak, darbe girişimlerinde bulunularak ve karanlık ittifaklar kurularak Türkiye’nin sabrının sınandığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonomimize saldırarak, milletimizin işine, ekmeğine, lokmasına göz dikerek sınıyorlar” dedi.
16 bin 500 kilometre uzaktaki Yeni Zelanda’dan verilen mesajlarla da Türkiye’nin sabrının sınandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çanakkale’den 104 yıl sonra bir kez daha sesleniyor ve diyoruz ki, mesajınızı aldık, hislerinizi de, niyetinizi de anladık, kininizin, nefretinizin canlı olduğunu anladık. Bir teröristin ortaya çıkmak suretiyle 50 Müslümanı öldürmesinin de ne olduğunu anladık. Yaşadığımız toprakları da, aldığımız nefesi de bize çok gördüğünüzü de anladık. ‘Anadolu yakasından Avrupa yakasına geçemeyeceksiniz’ tehdidini manifestosunda ifade edenin ne tür bir terörist olduğunu da anladık. Bu bireysel bir olay değildir, örgütlüdür. Biz buradayız, biz Çanakkale’deyiz. Biz Trakya’sıyla, Anadolu’suyla bu ülkedeyiz. Biz Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Çerkeziyle, Boşnağıyla, Romanıyla buradayız, Çanakkale’deyiz, Türkiye’deyiz. Bin yıldır buradayız, inşallah kıyamete kadar da burada olacağız. İstanbul’u da Konstantinapol yapamayacaksınız. Dedeleriniz geldiler, burada olduğumuzu gördüler. Sonra da kimi ayakları üzerinde, kimi tabutla geri döndüler. Şayet aynı niyetle gelecekseniz, sizi de bekleriz. Sizleri de dedeleriniz gibi uğurlayacağımızdan hiç şüpheniz olmasın.”
“Çanakkale; Herkesin Hayali Olan Barışın, Ortak Acılardan Doğan Kardeşliğin Sembolüdür”
Çanakkale’yi, herkesin hayali olan barışın, ortak acılardan doğan kardeşliğin sembolü olarak gördüklerinin altını çizen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Çanakkale’de aynı zamanda burada ölen Yeni Zelandalıların, Avustralyalıların da olduğunu, Türkiye’nin onlara da ev sahipliği yaptığını hatırlattı.Çanakkale’nin bu millet için aynı zamanda ‘namusunu çiğnetmeyen ve çiğnetmeyecek olan Asım’ın neslinin sembolü’ olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asım’ın nesli işte burada, Asım’ın nesli karşımda. Dostça gelirseniz sizleri ağırlayacaklar, düşmanca gelirseniz de, ona göre muamele edecekler. Tıpkı çukur eylemleriyle ülkemize kafa tutmaya kalkışan teröristlere, tıpkı Suriye sınırımıza musallat olan DEAŞ’lı ve PKK-PYD’li katillere yaptığımız gibi, hepinizi ayak bastığınız yere gömecekler” ifadelerini kullandı.
“Biz Tarihi Şanla, Şerefle, Onurla Yazdık”
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bu işin, masum insanların üzerine haince kurşun sıkılan silahın kabzasına isim ve tarih yazmakla olmayacağını söyleyerek, “Biz tarihi Çanakkale’de kanımızla yazdık. Gazi Mustafa Kemal’in liderliğinde yazdık. Bugün yine yazacağız, yine yazacağız, yine yazacağız. Gabar’da yazdık, Cudi’de yazdık, Tendürek’de yazdık, Kandil’de yazdık, burada da yazarız” sözlerine yer verdi.
Bu milletin tarihini; sınırda teröristleri yok ederek, 15 Temmuz’da darbecileri çıplak elleriyle püskürterek yazdığına vurgu yapan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN, Türk milletinin tarihini şanla, şerefle, onurla yazdığını, daha yazacak çok tarihinin olduğunu, Münbiç’te, Fırat’ın doğusunda, Filistin’de uygulanan zulme, Kudüs’ün mahremiyetine yönelen saldırılara karşı yazacak daha çok tarihinin olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “Dünyanın neresinde olursa olsun tüm masumlara, tüm Müslümanlara ve Türklere kalkan ellere karşı yazacak tarihimiz var. Teröristlerle, ekonomiyle, gizli-açık yaptırımlarla, tehditlerle, sinsi ayak oyunlarıyla ayaklarımıza çelme takmaya çalışanlara karşı yazacak tarihimiz var. Çünkü bu millet, hak davası söz konusu olduğunda ölümü öldüren bir millettir” şeklinde konuştu.
Konuşmasının sonunda törene katılan vatandaşlarla birlikte, ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet’ vurgusunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bizi bölemeyecekler, bizi parçalayamayacaklar ve bu vatanımız bu şekilde 780 bin kilometrekaresiyle inşallah farklı yarınlara gidecek” dedi.
Çanakkale Zaferi’nin 104. yılında başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere tüm şehitlere, 15 Temmuz şehitlerine Allah’tan rahmet, gazilere şifa dileyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini; birliğe, beraberliğe ve kardeşliğe gölge düşürülmemesi tavsiyesiyle tamamladı.
Genelkurmay Başkanlığı Mehteran Takımı ve Halk Oyunları ekibinin yoğun ilgi gördüğü 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 104. Yıl dönümü programı, resmi geçit töreniyle son buldu.